Ülkemizde değişen tüketim alışkanlıkları, nüfus artışı, yükselen yaşam standardı, ambalajlı ürün satışındaki artış ile birlikte atık kompozisyonunu da değiştirmektedir. Genel olarak bakıldığında, oluşan atıkların ağırlıkça %30’unu, hacimce %50’sini ambalaj atıkları oluşturmaktadır. Ambalaj atıkları; evsel, endüstriyel, ticari ve işyeri olmasına bakılmaksızın yurt içinde piyasaya sürülen plastik, metal, cam, kağıt-karton, kompozit ve benzeri malzemelerden yapılmış bütün ambalajları ve bu ambalajların atıklarını kapsamaktadır.
Ülkemizde katı atıklar içerisinde önemli bir yer tutan ambalaj atıklarından kaynaklanan çevre kirliliğinin azaltılması ve bunların tekrar ekonomiye kazandırılması için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gerekli hukuki ve teknik düzenlemeler yapılmıştır. 2004 yılında ilk olarak ambalaj özelinde bir yönetmelik çıkarılmıştır. Söz konusu yönetmelik ile ambalaj yönetiminde yeni bir dönem başlamıştır.
Ambalaj yönetimi ile ilgili çalışmalar; AB Ambalaj Direktifi ve ülke uygulamaları kapsamında düzenlenen 24 Ağustos 2011 tarih ve 28035 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne göre yürütülmektedir.